Yeşil Enerji Projeleri ve Doğa Tahribatı: Türkiye’de Enerji Yatırımları ve Çevresel Endişeler

Türkiye’nin enerji sektöründe yeşil enerjiye yönelik yatırımları, doğal alanlar ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkileriyle gündemi meşgul ediyor. Son dönemde ülke genelinde güneş enerjisi santralları (GES), hidroelektrik santralları (HES) ve rüzgâr enerjisi santralları (RES) için bir dizi proje başlatıldı. Ancak, bu projelerin doğal yaşam ve orman alanları üzerindeki etkileri tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Almanya merkezli Enercon’un alt şirketi En 2 Rüzgar Enerjisi Yatırım Anonim Şirketi’nin, Muğla’nın Milas ilçesi ile Aydın’ın Karpuzlu ilçesini kapsayan bir RES projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurduğu bildirildi. Bakanlık, yapılan inceleme ve değerlendirme çalışmalarının ardından projenin nihai kararını açıkladı. Ancak, projenin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu hala bakanlık ve yerel düzeydeki il müdürlüklerinde değerlendirilmeye devam ediyor. Projenin onaylanması halinde, önemli doğal alanlar ve ormanlık alanlara 18 türbinin dikileceği belirtiliyor. Bu çalışmaların yapılacağı alanlarda karaçam, kızılçam, fıstıkçamı ve makiler gibi önemli bitki türlerinin bulunduğu ifade ediliyor. Ancak, şirketin 6 bin 590 ağacı keserek proje alanını hazırlayacağı bildirilirken, yetkililer minimum habitat kaybı ve ağaç kesiminin öngörüldüğünü vurguluyorlar.

Diğer yandan, Edirne’deki bir başka RES projesi de gündemde. Fevzi Reis’in şirketi Reis RS Enerji’nin Lalapaşa ilçesindeki tarım ve orman alanları üzerinde benzer bir proje için çalışmalara başlayacağı bildirildi. Projeyle ilgili halkın katılımı toplantısının yapılacağı duyuruldu. Projede, Türkiye’nin kuş göç yollarının üzerinde bulunan bir alana 19 türbinin kurulması planlanıyor. Şirketin bu proje için 900 milyon TL harcayacağı ve türbinlerin en yakın konuta 250 metre mesafede olacağı ifade ediliyor.

Ancak, doğal alanlara yönelik enerji yatırımları sadece rüzgar enerjisiyle sınırlı değil. İstanbul’un temiz hava ve su kaynağı olan Kuzey Ormanlarında, maden ocaklarına ilişkin çalışmalar da devam ediyor. Son olarak Çatalca’da bir maden şirketinin, 71.22 hektarlık alanda maden çıkararak kalker üretimine başlamak için bakanlığa başvurduğu bildirildi. Projenin onaylanması halinde, ağaçsız orman, mera ve ziraat alanlarına maden kurulacağı ve yıllık 1 milyon 800 ton kalker üretimi yapılacağı belirtiliyor. Ancak, projenin çevresel etkileri ve yakınlığı nedeniyle çevreci gruplar ve yerel halk tarafından tepkiyle karşılanıyor.

Yeşil enerjiye geçiş, çevre dostu enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etme açısından önemli olsa da, bu projelerin doğal yaşam ve ekosistemler üzerindeki etkileri dikkatle değerlendirilmeli ve çevresel endişeler göz önünde bulundurulmalıdır.


GazeteISG.com sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GazeteISG.com sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et